Fırsatlarla dolu yeni bir yıla girmişken 2023 ve sonrasında endüstriyel otomasyonu etkileyecek ve şekillendirecek en önemli trendlerden bazılarını vurgulamak istiyorum. Üretim endüstrileri birçok zorlukla karşı karşıya kalmaya devam edecek ve bu zorlukları atlatmak, iş modellerine dayanıklılık ve esneklik kazandıracaktır. Şirketler aynı zamanda, toplumsal zorluklar nedeniyle karşılaştıkları sorunları çözmelerine yardımcı olmak için yeni teknolojileri (algılama, robot teknolojisi, 5G ve yapay zeka) benimsemelidir.
Birinci Trend: Paranın karşılığı
Enflasyonun, 2023 yılında ekipman ve komponentlerin maliyetinin artmasına neden olacağı inkar edilemez. Bu nedenle, otomasyon sağlayıcıların kullanıcılar için değer yaratarak bu maliyet artışlarını etkisiz hale getiren çözümler sağlamaya odaklanmaları gerekir. Örneğin, OMRON'da yalnızca ürün sunmakla kalmayıp her zaman eksiksiz ve bağlantılı bir çözüm sağlıyoruz. Bu fikir etrafında oluşturulmuş OMRON yenilikçi Otomasyon yaklaşımı sayesinde çözümlerimiz aracılığıyla değerler üretiyoruz. Tüm yeniliklerimiz üç kavramı temel alır: entegrasyon (kontrol evrimi), zeka (ICT ile zeka geliştirme) ve etkileşim (insan-makine iş birliği).
İkinci Trend: CapEx yatırımları yerine OpEx
Aynı zamanda birçok işletme, ekonomik iklim nedeniyle CapEx harcamalarını durduruyor; her zaman enflasyonun yanı sıra faiz oranlarında artış yaşanıyor, bu da projelerin yatırım getirisi sağlamasının daha uzun zaman alacağı anlamına geliyor. Ancak şirketler zirvedeki yerlerini korumak, sürekli büyüme göstermek ve verimliliği artırmak için otomasyona yatırım yapmaları gerektiğini biliyorlar, bu da CapEx yatırım modellerine geçiş yapmaya katkı sağlıyor. OMRON, bu trendin 2023'te hız kazanacağını ve sermaye yatırım yükünü hafifleten kiralama seçeneklerinin otomasyon projelerinde daha çok tercih edileceğini öngörüyor. Kolaboratif veya mobil robotlara yatırım yapmayı düşünen şirketlerin gerçek verilere dayalı yatırım getirisine hızlı ve kolay bir genel görünüm elde etmelerine yardımcı olmak için OMRON, hem OpEx hem de CapEx seçeneklerine sahip olan yatırım getirisi hesaplayıcısını piyasaya sürdü ve ayrıca kiralama seçenekleri gibi finansman çözümleri de sunuyor.Yatırım Getirisi Hesaplayıcı
Üçüncü Trend: Uyumlu otomasyon
Eskiden endüstriyel otomasyonun işçiliğin yerini aldığı düşünülürdü. Kolaboratif robotlar ve otomasyon sayesinde OMRON, çalışanların ve makinelerin birlikte çalıştığı bir sisteme yöneldi. Bunun, insan odaklı otomasyon teknolojileriyle çalışanların yeteneklerini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olacak bir yaklaşım olan uyumlu otomasyona dönüşeceğine inanıyoruz. Dijitalleşme yoluyla veri odaklı operasyonların hızlandırılması, bu iş dönüşümü ve çalışanların güçlendirilmesi açısından büyük önem taşıyacaktır.
Örneğin, yapay zeka destekli yüksek hızlı kontrol, daha az deneyimli çalışanların daha iyi kararlar almasına yardımcı olacaktır. İnsanlar, makineler ve çevre arasında daha uyumlu ve güçlü ilişkiler kurmak, otomasyonda ana hedef olacaktır. Verimliliği artırırken karbon ayak izini azaltan uyumlu otomasyon çözümlerine başvurarak ilerleyeceğiz.
Dördüncü Trend: Otonom üretime uyum sağlama
OMRON, önümüzdeki birkaç yıl içinde ana itici gücün tüketim olduğu ve miktara kaliteden daha fazla değer verildiği bir "optimizasyon" toplumundan kalite ve sürdürülebilirliğin yanı sıra bireyin gelişimine ve refahına öncelik veren "otonom" bir topluma geçiş olacağını öngörmektedir. Bu trend, biz "otonom" üretime geçtikçe üretim alanında ortaya çıkacaktır. On yıl önce Çin, dünyanın fabrikasıydı; seri tüketim, üretimin ana itici gücüydü ve ham madde kullanımı ve çevreye çok az önem veriliyordu. Günümüzde şirketler, bu düşünce yapısından uzaklaşıp sürdürülebilirliği, bireyin gelişimi ile refahını ve miktardan ziyade kaliteyi önceliklendiren bir yaklaşıma yönelmektedir. Otomasyon çözümleri bu trendi yansıtacak şekilde değişerek üreticilerin karbon nötrlüğü, dijitalleşme ve çalışanlar için daha yüksek yaşam kalitesi elde etmesine yardımcı olacaktır.
Beşinci Trend: Tedarik zincirindeki dengesizliğe karşı koruma
2022 yılında otomasyon sektörü, özellikle çip eksikliği başta olmak üzere bir dizi arz şokuyla karşı karşıya kaldı ve gelecekteki tedarik zinciri kesintilerine karşı koruma sağlamak için çok çalışıyordu. Örneğin OMRON, 1000'den fazla ürünü yeniden tasarlayarak komponentler açısından evrensel olarak uyumlu hale getirdi. Çok zahmetli bir süreç olmuş olsa da bu sayede eksiklik durumunda komponentlerin yerinin doldurulması daha kolay hale gelecektir. OMRON, üretim süreçlerine daha fazla esneklik kazandırdı ve şirketin kapasitesini komponent yokluk döngülerine uyarladı. OMRON, bir bölgede eksiklik yaşandığında başka bir bölgede üretim yapabilmesi için tüm dünyada üretim hatlarını çoğalttı. Bu girişimlerin nihai sonucu, otomasyon kullanıcılarının 2023'te tedarik belirsizliklerine karşı daha iyi korundukları olmalıdır.
Bir işletme olarak, toplumsal sorunların ve teknolojik gelişmelerin her zaman birbirini teşvik ettiğine inandık. İklim değişiminden yaşlanan nüfusa ve yaşam maliyetinin artmasına kadar birçok zorlukla karşılaştığımız günümüzde bu durum hiç olmadığı kadar geçerli hale geldi. 2023 yılında OMRON, iş gücü eksikliklerini azaltmak, verimliliği artırmak ve karbon nötr olmak için çeşitli sektörlere yardımcı olacak teknolojiden faydalanacaktır. Nihai olarak amacımız, çevre ve çalışan memnuniyeti arasında uyumun sağlandığı verimli bir üretim zemini oluşturmaktır.
